KOMİK SÖZLER 8
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
Bizim tarihte hicbir sey icat etmemis
oldugumuzu soylemek hem ayip hem gunahtir.
Biz az sey icat etmedik tarihte. Istanbul'a ilk elektrigi vaktiyle Satie Sirketi
getirdi.Uzak semtlerde elektrik alan tek-tuk evlere her ay tahsildar gondermeyi
gereksiz buldugu icin, bu evlere birer kumbara koymustu. Yirmi dort saatte bir
kumbaraya, o devrin halk dilinde "manda gozu" denilen, nal kadar yirmi
besligi attin mi, elektrik kendiliginden yanardi. Yilda birkac kez de Satie
Sirketi'nin adamlari bu evleri dolasarak kumbaralari acar, paralari alirdi.
Icerenkoy'deki bir evin kumbarasindan hic bir sey cikmiyordu. Sirket ozel
arastirmalarla evin elektrik kullandigini saptamisti. Ancak kumbaraya hic bir
sey atmadan nasil calistiriyordu elektrigi, onu cozememisti. Sonunda ev sahibini
sirkete cagirdilar:
- Hileni bize acikla, sana bedava elektrik verelim. Yalniz bu ustun bulus
ortaliga yayilmasin, dediler.
Ev sahibi gulumseyerek anlatti; gazoz siselerinin kapaklarina su doldurarak
bunlari buzdolabinda donduruyor, sonra da yuvarlak buzlari yirmi beslik niyetine
elektrik kumbarasina atiyordu. Buzlar mekanizmayi calistiriyor, arkasindan
eriyip aktigi icin, hic bir iz birakmiyordu. Elektrik fiziginde Edison'dan sonra
en buyuk ve en yararli kesif boylece bize ait oluyordu. Satie Sirketi, bu buyuk
mucidi odullendirerek, ona elektrigi bedava verdi ve kumbaralarin yapisini
degistirdi.
* * *
Eski havagazi saatlerini ters calistirmak icin bisiklet pompasiyla, gaz
borularina hava basmak da, yine bize ait ozel bir bulustur. Kac metrekup
havagazi harcamissan, bisiklet pompasiyla ters yonde hava bastin mi, saatin
yazdigi rakamlar geriye dogru silinir. Bu bulusun da sahibi, dalginlikla
gereginden fazla hava basarak, havagazi sirketinden alacakli ciktigi icin
enselenmisti. Adi bu yuzden unlu mucitler tarihine gecemedi.
Musluklari su saatinin yazamayacagi kadar az acip, iplik iplik akan sulari yirmi
dort saatte kovalara doldurmak da, yine o devrin ilginc buluslarindandi.
Bir sure elektrik saatlerinin rakamlarini miknatisla geriye cevirmek de epey
denenmis, o nedenle saatlerin rakam gosteren mekanizmasi, miknatisin oyununa
gelmesin diye, kursundan yapilmaya baslanmisti. Butun bunlar hep bizim yaratici
beyinselligimizin urunleridir.
* * *
Son yillarda ise daha ince buluslara yonelinmistir. Ornegin disariya gidecek
iscilerin saglik muayenesinde saglam raporu almalarini saglamak icin, mikroskop
kontrolunden gecmis findik buyuklugundeki temiz kakalar bes liradan kiraya
verilmektedir. Cis siselerinin kirasi iki bucuk, tansiyon dusurucu sarimsakli su
ise tutturabildiginedir. Tababetteki bu asamalar o kadar ust duzeydedir ki,
henuz dunyamiza mal olamamistir.
Kirmizi biberin icine kiremit tozu karistirmak, kuru uzumle harmanlanmis kucuk
keci boku ihrac etmek, zeytinyagi yerine kellik yapan parafini dayanmak hep
yerli buluslardir. Viski siselerinden enjeksiyonla viskiyi cekip yerine cay suyu
doldurmak, disaridan ithal edilen ayakkabilarin sol teklerini Izmir, sag
teklerini Istanbul gumrugune getirterek, sonra da kimsenin sahip cikmadigi bu
yuzlerce tek ayakkabiyi ihalelerde ucuza kapatip, arkasindan birlestirerek
piyasaya surmek tarihsel ve anitsal zeka mucizelerimiz arasindadir.
Bize ozgu fikir ozgurlugu yasakli demokrasimiz bile, bu tur bir bulusun
sonucudur.
Kim demis ki biz tarihte hic bir sey icat etmedik? Bunu iddia etmek hem ayip,
hem gunahtir...
Çetin ALTAN
(Yirmi yil once, 1978 yilinda yazilmis bir yazi "Zurnada Pesrev Olmaz"
dan)